Bugün ve yarın kısa, öz, net, açık konuşalım; Kafalar netleşsin!
-Erdoğan, İhvan’cıdır, Siyasal Ümmetçidir.
(2008 Temmuz-AYM Kararı, onu Laiklik Karşıtı Eylemlerin Odağı olan partinin
Genel Başkanı olarak MAHKUM ETMİŞTİR.) Var mı itirazı olan?
ABD Başkanı George W. Bush tarafından Oval Ofis’te kabul edilmiş ve ABD’nin bölgemizdeki emperyal projelerinde “Eşbaşkan” olarak görev almayı kabul etmiştir. Yani Milli değildir. Biat kültürüne inanır.
-Hem Demokrat, hem Biat, hem Şeriatçı, hem Gayrimilli= YALAN!
-Hedefi, Federal yapıda eyaletlere ayrılmış Şeriat düzeninde bir Türkiye’dir. (İkinci İsrail olarak görev yapacak Kürdistan’ın, 1’nci parçasını Barzani’ye, 2’ncisini YPG’ye ABD ile birlikte AKP kurdurdu.)
-AKP, Türk Devletinin Kurucularına, Atatürk Türkiye’sine ve Cumhuriyetin temel değerlerine karşıdır.
-Emperyalist ülkeler, hedefteki bir ülkeyi çökertecekleri veya parçalayacakları zaman uyguladıkları şablon şudur;
Milli Ordunun Yönetimi, ilkesiz, paraya tapan tiplerden oluşmalıdır.
Yargı , özellikle Yüksek Yargı, kişiliksiz, emir alabilen ve anında uygulayan kişiler kullanılarak, emir altına alınmalıdır.
-AKP, devletin hemen hemen tüm denetim kurullarını kapattı.
-Tüm devlet yatırımları, değerinden çok pahalıya, ihalesiz olarak yandaşlara verildi. Hazine garantisi verilen işler ülkeyi borca soktu.
-Esas felaket eğitimde yaşandı ve her gün artarak Taliban benzeri eğitime gidiyoruz.
-AKP, “Kanuna Aykırı Eğitim Kurumları” başlıklı maddeyi TCK’dan çıkardı attı.
2002’de 3 Bin 699 olan kurs sayısı 16 Bin 672’ye fırladı.
Kaçak Kursların serbest bırakılmasıyla ilk etapta 10 Binden fazla Kaçak kurs açıldı. Buralarda işlenen taciz ve tecavüz olayları, yerel yöneticiler tarafından, kamuoyundan saklandı. Çocukların ailelerinden aylık 900 TL ile 4000 TL arası para alınıyor! 4-6Yaş arasındaki çocuklar birer Taliban Militanı gibi yetiştiriliyor!
-Anayasa’ya göre kurulması YASAK olan onlarca Medrese açıldı.
-Ülke Genelinde binlerce Apartman Dairesi Kilisesi ve Medresesi açıldı.
-AKP, Genişletilmiş Ortadoğu Projesinin Kürdistan Devleti kurulması ayağı için şimdilik 12 MİLYON SIĞINMACIYI bilerek-planlayarak, Türk Milletine sormadan, ülkemize kabul etti. Hala da gelmeye devam ediyorlar!
-Sığınmacılar, vatanımızın demografik yapısını perişan etti. Türk Çocukları için harcanması gereken 250 Milyar Dolar bunlara harcandı.
AKP geleceğimizi çaldırdı.
Aziz Türk Milleti;
Bahçe sulaması hariç 1 İnsanın günlük “İçme-Yıkanma-Kullanma-Tuvalet gibi ihtiyaçları için en az 100 litre suya ihtiyaç vardır.
AKP ve Erdoğan tarafından, emperyalistler zorladığı için ülkemize alınan
12 Milyon insan, kişi başına her gün 100 litre su kullansa, hidroloji uzmanlarına göre sığınmacılar bir yılda, VAN GÖLÜ kadar su tüketmekteler!
Önümüzdeki 30-40 yıl içinde dünyada “Su Savaşları” çıkabileceğini tüm uzmanlar söylüyor. Be hain AKP, sen ne hakla Türk Milletinin suyunu, Ortadoğu’nun itine uğursuzuna harcarsın?
12 Milyon kişiyi alıyorsun. (Bazı Bakan müsveddeleri sığınmacı sayısının 100 Milyona ulaşacağını söyleyebiliyor!) Bunlara 3 Milyon ev lazım. Sen ne yaptın? Depremin üzerinden 1,5 yıl geçti. Depremzedeler hala çadırlarda, konteynırlarda yaşam mücadelesi veriyor!
Sığınmacıları hem Türk Milletinin ekmeğine ortak ediyorsun, hem de kiraların fiyatlarının patlamasının cezasını, Türk Milletine çektiriyorsun!
Eyy AKP, sen kimin hükümetisin? Sen bizim başımıza bela olarak mı gönderildin?
Aziz Türk Milleti;
Tüm bunlar olurken, ülke adım adım Taliban tipi bir ilkel rejime sürüklenirken, Ana Muhalefet Partisi CHP, gerek Kılıçdaroğlu gerekse Özel döneminde ne yaptı? AKP’nin ve Erdoğan’ın her hareketini meşrulaştırmaktan başka ne yaptılar?
İmamoğlu’nun liderliğindeki YCHP ne yapıyor?
Erdoğan’ın elini sıkmak ve askeri duruşla onu karşılayıp, uğurlamaktan başka?
Aziz Türk Milleti;
İçte ve dıştaki düşman birlik olmuş ve başına silah dayamışsa, yapacağın iki iş vardır;
Ya, kafana silah dayayan eli kırıp onun silahını alırsın, ya da ölüme razı olursun!
Bizler, DOĞRU Partililer ve KURTULUŞ İTTİFAKI bileşenleri teslim olmayız.
Ölürüz ama Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının emanetine ihanet etmeyiz!
Gerisini siz bilirsiniz! Vatan sizin, can sizin, evlat sizin, namus sizin…
Sağlık ve başarı dileklerimle
21 Haziran 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı
SÖZÜN ÖZÜ (2)
Aşağıda anlatacağım olaylar bir ülkede gerçekleşiyor, muhalefet partileri
tehlikeyi topluma anlatmıyor ve iktidara dolaylı destek vermeye devam ediyorsa, orada çok ciddi bir “TOPLU İHANET” var demektir.
Dikkat edilmesi ve asla sapılmaması gereken DOĞRU YOL şudur;
Adaletsiz bu rejimi, ADALETLE yıkmalıyız ki, bizden sonra işbaşına gelecek genç kadrolar, TEMİZ ELLERLE Türk Milletinin huzuruna çıkabilsinler…
Cumhuriyetin Temel Değerlerinden en öncelikli olanı LAİKLİK İLKESİDİR.
AKP öncesi, Kur’an Kursları M.E. Bakanlığı-Diyanet İşl. Başkanlığı ile “Devlet Denetiminde” yapılırdı. Kanuna Aykırı Eğitim Kurumu açmanın cezası,
Türk Ceza Kanununa göre ÜÇ yıla kadar hapis idi.
AKP, 17 Nisan 2013’te, “Kanuna Aykırı Eğitim Kurumu” maddesini TCK’dan çıkardı attı. Saf muhalefet de, “Yargı Vesayetini Kaldırıyoruz” yalanına inanıp suça ortak oldu! “Askeri Vesayeti Kaldırıyoruz” yalanına inandıkları gibi.
Bu öyle bir ihanet idi ki, 2002 yılında sayıları 3 Bin civarında olan kurslar birdenbire 17 Binlere tırmandı. Ceza kalkınca “Kaçak Kur’an Kursları” sayısı da ON BİNDEN fazla oldu. Kaymakamlar, Jandarma Komutanları bu pislik yuvalarında yaşanan taciz-tecavüzlere ve fakir halkın soyulmasına, iktidar korkusuna seyirci kaldılar!
4-6 yaşındaki bebeler bu kurslarda birer Taliban Militanı gibi yetiştirildiler.
Ülkede bir anda onlarca Medrese (Anayasaya göre YASAK) binlerce apartman dairesi kiliseleri ve medreseleri açıldı.
Eğitim ve Öğretim tamamen TARİKAT-CEMAATLERİN eline bırakıldı.
Tabii ki baş rolde, sahtekarlıkla Profesör, sahtekarlıkla Rektör ve sonunda
Milli Eğitim Bakanı yapılan Yusuf Tekin vardı. Bu adam TBMM çatısı altında tarikat ve cemaatleri birer STK olarak gördüğünü söyleyen bir Ümmetçidir.
Görevi Anayasayı korumak olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, AKP’nin
“ANAYASAYI İHLAL” suçu işlemesini görmezden geldi. Suç işledi!
AKP, 5179 Sayılı Kanunun 3’ncü maddesinde değişiklik yaparak sözde “Gıda Bankacılığı” denen bir sistem oluşturdu. Tarikat-Cemaat-Vakıf-Dernek görünümündeki Cumhuriyet ve Demokrasi düşmanı kuruluşlara muazzam bir maddi güç aktarımı yaptı.
Bu kurumlar devlete verecekleri VERGİ miktarı kadar parayı, bu
Gıda Bankası denen kurumlara aktardılar. Devlet vergi almadı, yapılan yolsuzluklarla, milyarlarca lira, Türk Devletinin düşmanlarına verildi.
Bunlar da AKP’ye siyasi güç olarak destek verdiler. Örneğin, Bilal Erdoğan denen garip çocuk “Gazze Mitingi” düzenleyecek ve oraya 100 Bin kişi gelecek! Olacak iş mi? Gelenlerin hepsi, Gıda Bankacılığı yoluyla devleti soyan çetelerin beslediği elemanlar idi. Normal düzende Bila Oğlanı dinlemeye, ancak zorla götürülen “Sağır ve Dilsizler Okulu” öğrencileri gelirdi!
Ege Adaları, Lozan Antlaşmasına aykırı olarak silahlandırıldı! Resmen, bizim olan adalar işgal edildi. Rum Ustasının yanında yıllarca çıraklık yapan ve Rumca konuşabilen Erdoğan, bu işgali görmezden geldi. Erdoğan, Türk Tarihinde hiç savaşmadan TOPRAK KAYBEDEN bir Başkomutandır.
Muhalefet de gereken tepkiyi göstermemiştir. Hepsi yargılanmalıdır.
Erdoğan, ABD ne isterse yapacaktır.
Sırada, Ukrayna (Ortodoksların Hac Merkezi Peçersk Manastırı Kiev’de dir.)
Ortodokslarının, Fener Patrikhanesine bağlanması ve Türkiye’de Patrikhanenin Ekümenik vasfının tescillenmesi var!
Böyle bir ihanet, Türk Devletinin birliğini zedeleyeceği gibi, Rusya ile olan ilişkilerimizin, bir daha düzelmeyecek şekilde bozulması demektir.
Türk Devleti istemedikçe, Ortadoğu’da İKİNCİ İSRAİL olarak görev yapacak
bir “Kürt Devleti” kurulamaz. Ne Kuzey Irak’ta Barzani ne de Suriye’de Fırat’ın doğusunda YPG/PKK bu kadar gelişebilirdi.
Ama siz, IŞİD’in kaçak petrollerini damadınıza-çocuklarına sattırırsanız,
Suriye’de YPG/PKK rahat hareket etsin diye Esad ile gereksiz yere kavgaya tutuşup, o bölgedeki 12-13 milyon sığınmacının Türkiye’ye süpürülmesine,
PARA KARŞILIĞI izin verip, ülkenizi kaçak sığınmacı deposu yaparsanız, Türkiye de parçalanır, Kürt Devleti de kurulur.
Aziz Türk Milleti;
Demokratik düzende, bu yazılanların TV ekranlarında İktidar mensupları ile tartışılması gerekirdi. Bir devlet için burada anlatılanlardan daha büyük bir BEKA SORUNU olabilir mi?
Ne iktidarda ne muhalefette bu yürek yoktur.
Korkarlar! Ya koltukları gidecek diye ya da g.t korkularından konuşmazlar.
Yumuşuyoruz, karşılıklı hoşgörü sergiliyoruz, diye insanları kandırırlar!
Kimse de sizlere olayları böyle DOĞRU olarak aktarmaz…
Bizler, DOĞRU Partililer kendimizi, azığı heybesinin içinde, bedava Kuvvacılar olarak görürüz. Allahtan başka kimseden korkmayız.
Ölürüz, ama Türk Milletini satmayız.
Satanlardan da mutlaka hesap sorarız. Ama BAĞDA, ama DAĞDA…
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE VE SÖZÜNDEN DÖNMEYENE…
Sağlık ve başarı dileklerimle
23 Haziran 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı