Zeydan Aşiretinin Reisi Mustafa Zeydan ile DYP’de Milletvekilliği yaptık. Kendisi “Korucu Başı” idi! Emrindeki korucularla, PKK Narko-Terör örgütü ile savaşırdı.
Çocuklarından Rüstem Zeydan, Sağlık Bakanlığında Müsteşar Yardımcısı idi. Mustafa Zeydan AKP dönemi ile 2002’de AKP’ye geçti. Çocukları da AKP’li oldu. Mustafa Zeydan Ağustos 2011’de rahmetli oldu. Çocukları AKP’de devam ettiler. Abdullah Zeydan, HDP (BDP-DEM) de Milletvekili oldu. PKK Narko Terör Örgütüne yardım ve propaganda yapmak suçlarından toplam 8 yıl 1 ay cezaya çarptırıldı…
31 Mart 2024’te DEM Partiden Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Zeydan’a “Siyasi Yasak” kapsamında olduğu için İl Seçim Kurulunca mazbatası verilmedi. Mazbata ikinci sıradaki AKP Adayına verildi!
Hukuk herkese lazımdır. Hele iktidardan gittikten sonra AKP’ye çok lazım olacaktır. AKP bu gerçeği hiç unutmamalıdır.
Abdullah Zeydan için yapılan, tam bir HUKUK DARBESİDİR, YANLIŞTIR! Fakat AKP Yargısı, göz göre göre kanunsuzluk yapmaktan çekinmez.
Bugün Yargıda, AKP İl ve İlçe teşkilatlarında Avukat olarak çalışan üç binden fazla kişi Savcı ve Yargıç olarak görev yapıyor. Bunların eline düşenin kurtulma şansı yoktur. Hepsini biliyoruz ve iktidar değişikliğinde Türk Yargısından temizleneceklerdir.
Mağdur olan sadece Abdullah Zeydan denen PKK sempatizanı DEM’li mi? Zeydan’ınki ne ki? Bir de beni dinleyin!
(Bakın, zoru görünce AKP Yargısı nasıl da çark etti?
18.45 DOLAYINDA YÜKSEK SEÇİM KURULU ZEYDAN’A GERİ VERDİ.)
Sözde Hukuk Devleti olan ülkemde, DOĞRU Parti Genel Başkanı, Sağlık ve Devlet eski Bakanlığı yapmış olan ben, 7-8 yıldır AKP tetikçisi bir Savcı’nın KEYFİ OLARAK uyguladığı manevi işkence altındayım.
05.10 2016 tarih Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinde ve 25.10.2017 de Alanya Asliye Ceza Mah.’de yargılandım.
Konu Cumhurbaşkanına Hakaret, idi.
Aradan yıllar geçti. 14 Mayıs Genel Seçimlerinden önce, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazıda, yukarıdaki iki mahkeme kararında, hakkımda “Siyasi Yasak Kararı” bulunduğu gerekçesiyle, seçimle geldiğim GENEL BAŞKANLIĞIMIN Yargıtayca tanınmayacağı yazıyordu!
Avukatlarım, Savcıya gidip yanlış yaptıklarını ve düzeltilmesini talep ettiler. Savcı, 2005 yılında yürürlükten kalkan yasaya göre yasak koyduğunu söylüyor! Yanlış anlamadınız, Savcı Bey yürürlükten kalkmış bir yasaya dayanarak karar verdiğini ve kararında ısrar edeceğini söyledi!
Mücadeleye devam ettik, hakkımızı tüm engellemelere rağmen elbette alacağız. İlginç olan konu şudur;
Bir Siyasi Partinin Genel Başkanı olarak, defalarca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından ve Yargıtay Başkanından randevu talep etmeme rağmen, bu iki DEVLET MEMURU bana randevu vermedi.
Ben de PKK sempatizanları gibi, partilileri toplayıp, Yargıtay’ın camlarını indirseydim, Ankara’nın altını üstüne getirseydim, Yargıtay yaptığı yanlıştan hemen dönerdi değil mi?
Ama biz bunu asla yapmayız!
Hukuku çarpıtan, insanlara utanmadan işkence eden Yargı mensuplarından, yine Bağımsız Türk Yargısı önünde hesap sorup, bu kişileri, Yargı camiasının dışına çıkaracağız.
DOĞRU Partide “Eş Başkanlık” modelini uygulamamızın gerekçesi budur.
Bir daha söylüyorum: Hukuk Yoksa, Hayat Yoktur!
Yargıyı, babalarının malı gibi kullananlardan, insanlara bilerek, isteyerek, planlayarak işkence eden cübbeleri fermuarlı densizlerden ve bunlara cesaret veren siyasetçi müsveddelerinden hesap sormazsak, bu nefes haram olsun…
Sağlık ve başarı dileklerimle
04 Nisan 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı