AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Belediyeleri kıskaç altına alıp, zoraki bir uygulama başlatması, AKP’nin “Devlet Gücünü” kendi lehine kullanma suçundan ve utanmazlığından çekinmediğinin yeni bir kanıtıdır.
Bu davranış yol olursa, ileride telafisi güç ve imkansız zararların doğmasına sebep olur.
Yılmaz Özdil, 01 Ağustos 2024 günü yaptığı yayında, daha önce AKP Hükümeti ile AKP’li Belediyelerin beraberce yaptıkları bir ilginç uygulamayı, muhalif partilerden seçilen Belediyelere de önerdi.
Temeli, devleti dolandırıp AKP’li Belediyeleri borçtan kurtarmak olan bu iğrenç sistem şöyle işliyor;
AKP’li Belediye’nin, örneğin SGK’ya prim borcu var. SGK primlerini isteyerek ödemeyen Belediye, devletin yani hepimizin parasını kullanıyor! Hem bizlerin parasını kullanıyor, hem de SGK’yı veya Maliye’yi ekonomik olarak zora sokup, sistemi kilitliyor!
AKP Hükümetinin emriyle, AKP’li Belediye’yi borçtan kurtarmak için, kendi sınırlarındaki Camileri (Vatandaşların kendi paralarıyla yaptırdıkları Camileri) Maliye’ye satıyor, Maliye, (Vatandaşların parasıyla yapılan Camileri satın alıyor!) ve Belediye’nin borcunu siliyor, Camiyi de Diyanet İşlerine devrediyor. Müslümanların ibadet yeri olan Camilerimiz, “Borç Ödeme Aracı” olarak kullanılıyor. Kimler tarafından?
Muhafazakar AKP tarafından! Zaten suçu işleyen AKP’li ise, üzerini örtmek AKP’nin işi değil mi? Bunlar kadar İslam’a zarar veren bir grup gelmedi şimdiye kadar!
Aziz Türk Milleti;
Birçok Belediyenin mali hesaplarını kapsamlı bir biçimde incelemiş, denetlemiş bir dostumun görüşü;
Belediyelerin hesap dönemlerinin incelenmesi, denetlenmesi yönünden; HER DÖNEMİN BORÇLARINDAN İLGİLİ DÖNEMDE GÖREV YAPAN BELEDİYE BAŞKANLARI SORUMLUDUR.
AKP’nin yaptığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun, 6183 sayılı A.A.T.U.H.K (Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanunun) ve Anayasanın ruhuna ve lafzına aykırı haksız, hukuksuz bir müdahaledir.
Görevdeki Belediye Başkanlarının, önceki dönemlere ait borçların cebren tahsili için MALİYE-SAYIŞTAY raporlarını da dikkate alarak, borçları devreden Belediye Başkanlarına hukuki bir süreç başlatmaları, rücu haklarını kullanmaları, haksız hukuksuz borçlanmaların sorgulanması ve hesap sorulması gerekmektedir.
Peki, özellikle CHP’li Belediye Başkanları, yasal haklarını kullanıp borç bırakan AKP’li Belediye Başkanlarını dava ederler mi?
Hiç sanmıyorum. Özellikle CHP Genel Başkanı Özel, CB Erdoğan ile karşılıklı normalleşme-yakınlaşma-yapışma girişimine başlamışken, buna izin vermez!
İstanbul Büyükşehir ve her biri İL Belediyelerinden büyük İlçe Belediyelerinden, körlerin bile gördükleri “İMAR HIRSIZLIKLARI” nedeniyle, AKP dönemine ait herhangi bir dava açıldığını ben görmedim, duymadım. Sizler gördünüz, duydunuz mu?
İstanbul’da, Belediye veya Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen GÖKDELEN ruhsatlarından, yasalara-imara-estetiğe-altyapıya uygun bir tane gösteremezsiniz!
Yazıyı, yurtdışında büyük inşaatlar yapan bir dostumun İstanbul için yaptığı yorumla bağlayalım!
Mimar arkadaşım diyor ki;
İstanbul’da gökdelenlerin olduğu bölgede oturanlar, aynı anda klozetleri boşaltacak butona bassalar, İstanbul’u b.k götürür!
Neden mi? Sizler yıllardır İstanbul’da kanalizasyon çalışması yapıldığını gördünüz mü? Kanalizasyon künklerinin ebatı aynı, kullanan insan sayısı bin misli artmış. B.k götürmeyecek de ne götürecekti?
Sağlık ve başarı dileklerimle
02 Ağustos 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
SARAYIN DELİLERİ-CAHİLLERİ
Sarayda tomarla deli var, cahil var. Bazıları aklına geleni yapmakta kendilerini yetkin görüyor. Sanki T.C Devleti Memuru değiller de, “Akıl Ve Ruh Sağlığı Hastanesinde” tedavi gören hasta imişler gibi!
Biri, Türkiye’de HİÇ KİMSEDE olmayan yetkiye sahipmiş gibi, AYM Kararlarına uyulmaması için MAHKEMELERE ve İDARİ Birimlere talimat veriyor. Anayasal suç işlediğinin farkında bile değil!
Diğeri, Mahkemelerin dışında kimsede olmayan yetkinin, kendisinde olduğunu varsayarak, AYM’nin iletişimini kestiriyor!
Bu memur maraba da, Anayasal suç işlediğin farkında bile değil!
Devr-i Sabık yarattığımız zaman, elbette ki marabaların sahibine hesap sorulacak! Ama galiba öncelikle “Akıl ve Ruh Sağlığı” konularında kontrol gerekecek.
Saçmalıklar bunlarla da bitmiyor!
Saray, LGBT’lilere kızıyor ya! Türkiye’yi bıraktı, Paris Olimpiyatlarındakilere taktı. O kadar kızdı ki, sonunda derdini Papa’ya anlattı. Davacının şaşkını derdini mübaşire anlatırmış ya. Bizimki de “Aynı cinslerin evliliğine (Erkek erkeğe-Kadın kadına) izin veren, Papa’ya LGBT’lileri şikayet etti!
Halbuki, Sarayın kadrolu elemanları içinde çok sayıda Gey ve Gey-Bar sahibi marabaların olduğu, gazete köşelerine kadar düşmedi mi?
Esas delilik, ötenazi içeren, sokak köpeklerinin öldürülmelerini sağlayacak yasa değişikliği. (AKP-MHP-HÜDA PAR desteğiyle kabul edildi)
Allah, medeniyeti bir denge üstüne kurmuştur. Medeniyet bir ahenktir, dengedir, estetiktir, armonidir, balanstır. Bu ilahi dengeye uymayanlar, zorlamaya kalkanlar pişman olurlar. Örnek verelim;
Orta Çağ’da veba salgını oldu. Neden biliyor musunuz?
Kiliselerdeki papazlar dediler ki, “Kediler Şeytanın hayvanıdır, kedileri öldürün” ve insanlar kedileri öldürdüler. Doğanın dengesi bozuldu, fareler çoğaldı, veba salgını başladı ve milyonlarca insan öldü…
Yakın zamanda Avustralya’da özellikle buğdaylara zarar vermesinden dolayı bütün fareleri zehirleyerek öldürdüler. Sonra çekirgeler tüm Avustralya’yı sardı. Çekirgeleri engellemek için uçaklarla fare getirmek zorunda kaldılar.
Bizdeki yobaz ve cahil takımına göre “Köpek ve resim-heykel giren eve Melekler girmezmiş” Aynen ortaçağ papazları gibi köpekler Şeytanın hayvanıdır, dediler!
Bu zavallılara seslenelim;
Sizler mi bu hayvanlara can verdiniz ki, canlarını almaya kalkıyorsunuz?
Sizlerde hiç Allah korusu da kalmadı mı?
Sizler bilmez misiniz ki İslam Peygamberi, “Alimin kaleminden boşalan mürekkebi, şehidin kanından üstün tutar!
Peygamberimiz yazmayı farz kılarken “siz Yobazlar, siz indirilmiş Kur’an’a değil uydurulmuş Kur’an’a inanan din tacirleri” sizler Müslümanlara Allah’ın rızasını laboratuvarlarda, kitaplarda, belgelerde değil, tespih tanelerinde arattınız. Şimdi de can almaya kalkışıyorsunuz ha! Yazık size, yazık…
Aziz ve SUSKUN Türk Milleti;
Ayağa kalkıp, bu yobaz ve emperyal devletlerin uşağı elemanları başımızdan defetmek için, daha ne olmasını bekliyorsunuz ki, sizi soyuyorlar, dövüyorlar, aç bırakıyorlar, geleceğinizi çalıyorlar, size milyonlarca sığınmacıyı besletip vatanınızın ortasına, herkesi mahvedecek bir “Demografik Bomba” yerleştiriyorlar ve sizler hala ayağa kalkmıyorsunuz!
Ne ayağa kalkıyorsunuz, ne mücadele edenlere destek oluyorsunuz, film seyreder gibi kendi yok oluşunuzu seyrediyorsunuz.
Daha ne diyeyim ki? Bizler gibi Kuvvacıların da bitmesini mi bekliyorsunuz?
Sağlık ve başarı dileklerimle
03 Ağustos 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı