Bu iki hastayı, aynı anda, aynı hastanenin acil servisine götürseler, o hastane kilitlenir, hizmet veremez!
Bir defa acil servis doktorları, ellerinde balyozlarla binlerce koruma elemanı ve Tekbirle gelen Ülkü Ocakları mensuplarından iki hastaya ulaşamazlar…
Aziz Türk Milleti;
İnsanız, can taşıyoruz, vakti geldiğinde elbette ki emaneti iade edeceğiz.
Sağlık da hastalık da bizler için. Bunları da yaşayacağız.
Fakat kişi, sırtına 85 Milyon insanın sorumluluğunu aldı ise veya iktidar ortağı bir partinin başkanı ise, hastalığını saklayamaz.
Hasta-hasta hatalı kararlar verip, bir milletin geleceğini tehlikeye atamaz…
CB Erdoğan’ın ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin sağlık durumları ortada.
Geçirdikleri operasyonlar, sahip oldukları ciddi hastalıklar (Epilepsi-Amnezi-Üriner İnkontinans) nedeniyle alınan ilaçlar sonucu, sağlıklı düşünememek,
yürürken düşüp kafasını-gözünü kırmak, önüne konulan yazıları bile okuyamamak, iki hasta siyasetçinin durumunu ortaya net olarak koyuyor!
Hala, “Ben taş gibiyim, hoplarım, zıplarım, kodum mu oturturum” kafasında ısrar ederlerse, Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in durumuna düşersiniz ve ortalığı b.k götürür!
Sağlık gerekçesiyle istifa edin ve Türk Milletinin merhametine sığının!
Birinizi ŞAH diğerinizi ŞAHBAZ yaparız, Emri-Hak vaki oluncaya kadar, sizleri pamuklara sarar öyle bakarız…
Bundan böyle hiçbir şey yapamazsınız. Tel-tel dökülüyorsunuz, ilaçla-iğneyle-takviyeler ile- şifacılar ile ayakta zor duruyorsunuz ve
“Yeni Sivil Anayasa” yapacağız, diyorsunuz! Yapamazsınız!
Yanınıza Özgür Başkanı değil, parasını Sultan Abdülaziz’in verdiği
New York’taki Özgürlük Heykelini de alsanız, yapamazsınız….
Neden mi? Anlatalım;
Bir kere, birinizin İKİNCİ parti olduğu, diğerinizin DEM Partinin yarısı kadar oy aldığınız 28’nci dönem Parlamentosu olarak, mevcut Anayasayı KORUYACAĞINIZA yemin ederek seçildiniz.
Seçimden önce ikiniz ve ortağınız HÜDA-PAR, “Ey Türk Milleti, bize oy verirseniz, “Yeni Sivil Anayasa” yapacağız demediniz! Dediniz mi?
Anayasayı “ASLİ KURUCU İKTİDARLAR yani KURUCU MECLİS yapar.
Türk Milletine, görevi YENİ ANAYASA yapmak olacak olan bir KURUCU MECLİS (Bu seçimde baraj SIFIR olur) seçtirirsiniz, buna toplumun tüm kesimleri katkı koyar ve sonunda BÜYÜK UZLAŞMA ile Türk Milleti ile Türk Devleti arasında bir “SOSYAL MUKAVELE” yapılmış olur.
Erdoğan’ı ve Bahçeli’yi uyarıyoruz!
Hukuku çiğnemeden 1982 Anayasasını ilga (Yok Etmek) edemezsiniz.
Bir Anayasanın kendisinin öngörmediği bir şekilde ilga edilmesi DARBE
yapıldığı anlamına gelir. Yani, 1982 Anayasasını ilga etmeden de
yeni bir anayasa yapamazsınız.
Hukuku çiğnemek pahasına, ne olursa olsun diyerek, ben yaptım oldu, diyerek 1982 Anayasasını YOK EDERSENİZ, iktidardan düştüğünüz an YARGILANIRSINIZ…
İkinizin de çok sevdiğiniz, karşısında esas duruş sergilediğiniz Kenan Evren Paşayı düşünün! Sizler şu an 12 Eylül 1980 ‘deki Kenan Evren’den daha mı güçlüsünüz? Kenan Evren darbeden tam 24 sene sonra yargılanıp müebbet hapse mahkum edilmedi mi?
Yeter artık, yeter!
Türk Milletinin sizlere gösterdiği sabrı daha fazla istismar etmeyin. Çekin gidin ve gelecek nesillerinizi kurtarın.
Bana diyebilirsiniz ki; “Serdaroğlu, senin Allah ile pazarlığın mı var?
Sen o günleri görecek misin?” Ömrüm yeterse elbette sizler ve ekibinizden yaşayanlar yargılanırken, en ön sırada olacağım. Ben ölürsem, çocuklarım orada olacaklar. Sizler önceden vefat ederseniz, hiç sevinmeyin.
Ahrette sizi, çok sıkı bir Atatürk’çü olan rahmetli babam karşılar!
Kurtuluş yok yani, iyisi mi sağlık-mağlık diye istifa edip, kaçın…
Not; Perşembe günü İstanbul’dayız. “KURTULUŞ İTTİFAKI” toplantımız var.
Birleşiyoruz, güçleniyoruz…
Sağlık ve başarı dileklerimle
27 Haziran 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı