Akkuyu Nükleer Santralı niçin yapılıyor?
Enerji açığımız var eksiğimizi kapatalım diye, değil mi?
Enerji açığımızı kapatırken tüm dünyanın nükleer santral yapımından vazgeçtiğini, sürdürülebilir, çevre ve insan dostu enerji kaynaklarından rüzgar-güneş enerjisine yöneldiği gerçeğini de göz ardı etmemek gerek. (Akkuyu Nükleer Santralı olayı baştan sona İHANETTİR, Divan-ı Harp’lik bir olaydır)
Türk Milleti olarak elimizde Bahçeli gibi muazzam güçlü bir enerji kaynağına sahip olduğumuzu da hiç unutmamız şarttır.
Çevrenize iyice bakın, Bahçeli’ye inanan ve onun dönme hızına yetişemeyen Ülkücüleri başları dönmüş bir vaziyette, sersem sepelek dolaşırken göreceksiniz!
Nasıl başları dönmesin, Bahçeli aynı konuda birbirine taban tabana öyle zıt şeyler söylüyor ki, çocuklar tepe sersemi olmuş gibiler…
Örnek verelim;
Bahçeli’nin 69 yaşında iken, Erdoğan için söyledikleri; (MHP Grup Toplantısı)
“Önce özerkliğe arkasından Kürdistan’a açık kapı bırakandan Cumhurbaşkanı olmaz.
Türkiye’yi birbirine düşürmeye azmedenden, toplumu kamplara ayırandan
Cumhurbaşkanı olmaz.
Şehitlerin vebalini ve kanını taşıyan bebek katili ile müzakere yapandan
Cumhurbaşkanı olmaz.
Vatanı bölme, milleti 36’ya ayırma hedefinde olandan Cumhurbaşkanı olmaz.
Hukuka saldırandan, adaletten kaçandan rüşvetlere ve hırsızlara kol kanat gerenden Cumhurbaşkanı olmaz.
Villalara balya-balya dolar yığandan, kamu arazilerini zimmetine geçirenden, evdeki paraları sıfırlarken haysiyet ve inancını sıfırlayandan Cumhurbaşkanı olmaz…”
O zaman 20 senedir MHP Genel Başkanlığı yapmakta olan 69 yaşındaki Bahçeli, Erdoğan’ı; Vatana İhanet- Toplumu bölme- Şehit hatırasını çiğneme- PKK önderi ile görüşme- Türk Milletini-36 parçaya ayırma- Hukuku adaleti çiğneme-hırsızları kollama- evinde avanta dolar bulundurma-kamu arazilerini zimmetine geçirme- haysiyetini ve inancını sıfırlamakla, suçluyor…
Bahçeli’nin yaşı 70 olduğunda, yani daha da olgunlaştığında ise, tüm televizyonların önünde şunları söylüyor;
“Önümüzdeki Cumhurbaşkanı seçimlerinde MHP olarak Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağız. Bizim Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Erdoğan’dır…”
Bahçeli, bu sözleriyle MHP’deki milletvekillerini ve tüm Ülkücüleri Erdoğan’ın altına koymakta, kendisinin aday olmaya cesaretinin bulunmadığını kanıtlamakta ve kendisinin bir vatan haini, bir hırsız, bir zimmetçi diye suçladığı Cumhurbaşkanlığına layık görmektedir…
Bu günkü 77 yaşındaki Bahçeli’nin ne düşündüğünü anlamak için ya Ferdi Tayfur’a, ya Yüzükçüye, Ya Ali Koç’a sormak lazım!
Bahçeli’deki dönüş hızına bakar mısınız? Matrix filmindeki Neo olsanız yetişemezsiniz!
Bahçeli’deki bu dönüş hızının yarattığı enerji Akkuyu Nükleer santralının üreteceğinden kat kat fazladır. Bağlayın Bahçeli’yi büyük bir dinamoya, işte size bedava enerji!
O döndükçe, yaratacağı enerji ile ülkenin tüm açığını kapatır!
MHP Milletvekilleri, MHP teşkilatları, Ülkücü Gençler;
Sizler bu gerçekleri görmüyor musunuz? Sizler vatansever milliyetçiler misiniz, yoksa “Bahçeli milliyetçileri” olarak anılmak mı istiyorsunuz?
Genel Başkanınızın bu dönüşüne sizler akıl erdirebildiniz mi?
Davanıza bir ömür vermiş büyükleriniz neden uzaklaştılar?
Yoksa “Em Ay Siks-MI6” hepinizi efsunladı mı?
Yazıklar olsun hepinize! Vatan için can veren Ülkücü Şehitlerinin yüzlerine, mesela Adana’da, Öğretmen Lojmanında diğer 5 Öğretmenle birlikte katledilen Yeğenim Özcan Doyuk ’un yüzüne nasıl bakacaksınız?
Hele siz Bahçeli Bey! Yüzlerce Türk Askerini-Türk Polisini-Türk Vatandaşını ama “Takarof Tabanca ile ama Domuzbağı ile” katleden, Gaffar Okkan ve 5 Polis evladımızı öldüren Hizbullah katillerinin başının elin tutup, havaya kaldırdınız ya, Türk Milliyetçileri sizi nefretle anacak…
Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Eylül 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
HEPSİNİ SEN YAPTIN HACI!
“Bu ara sinirleri çok bozuk! Neyi tutsa elinde kalıyor. Ekonomistim, kitabını yazdım dedi, Şimşek’in elinde patladı! Yoksulluk-yokluk bitti, tarihte kaldı dedi, Milletvekilleri Pazar Yerlerine sokulmadı, yuhalandı, kaçtılar! Evlerinden, lüks tatil sitelerinden çıkamıyorlar! Tüm atamaları kendine bağladı, imza atmaktan yemek yemeğe bile vakti yok! Zaten rahatsızdı, sinirlendikçe epilepsi nöbetleri arttı. Geçirdiği operasyonlar sonrası metastaz durumu var. Ben Hacı ’yı pohpohlayıp oyalarken, altındaki koltuğu çekiverin. O kadar zahmete giriverin gari…
Tamam be Hacı kızma, hepsini sen yaptın!
Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde ne varsa tamamını sen yaptın!
Kurtuluş Savaşını da, Sakarya ve İnönü Meydan Muharebelerini de, Büyük Taarruzu da, düşmanı İzmir’den denize dökmeyi de sen tek başına yaptın, tek başına!
Sümerbank’ı sen kurdun, Şeker Fabrikalarını sen yaptın!
Tüpraş’ı, Petkim’i, Demir Çelik Fabrikalarını, tüm Barajları, tüm Elektrik Şebeke sistemini, tüm Üniversiteleri, tüm Hastaneleri, tüm Okulları, tüm Altyapı yatırımlarını, tüm Sulama şebekelerini hepsini sen yaptın!
Bizi 1976 yılında G-20’ye sen soktun. Tek başına yaptın!
Senden önce bizler İslam’ı bilmez idik! İmam olarak başımıza geldin hepimize dinimizi, diyanetimizi sen öğrettin, sen! Senden önce, ölülerimizi yıkamasını, gömmesini bilen yoktu. Çukura atar, döner giderdik…
Sen bizim başımıza gelmeden önce, bizler yer sofrasında aynı çanağa kaşık sallayan, aylarca yıkanmayan, çalışmayan, eşkıyalık yapan, çalarak yaşayan, delik ayakkabı giyen bir güruh idik.
Bizleri medeni hale sen getirdin. Aziz Sancar’ı da sen yetiştirdin, Fazıl Say’a piyano, rahmetli aşık Veysel’e bağlama çalmasını yine sen öğrettin.
Görgülü olmayı, gösterişten kaçınmayı, mütevazi olmayı bile bize sen öğrettin be Hacı! Oldu mu?
Hepsini tek başına yaptın. Kardeşçe, barış içinde yaşamayı bize sen öğrettin…
Ya bizler, bir işe yaramayan gereksizler ne yaptık?
Ülkemizi bölecek, milyonlarca Müslümanın kanını akıtacak, ölümlere, yıkımlara, göçlere, doğal kaynakların emperyalist devletler tarafından çalınmasına yol açacak olan BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİNE destek verdik, ülkenin içine ettik!
Başlı başına bir CIA projesi olan FETÖ denen hainleri, devletimizin en hassas birimlerine soktuk. Bakanlıkları çeşitli tarikat ve cemaatler arasında paylaştırdık,
hala da aynı b.ku yemeye devam ediyoruz!
FETÖ ile birlikte Türk Ordusuna karşı kumpas kurduk. Binlerce yıllık devlet sırlarımızı, utanmadan anamızın donunu sokak ortasına atar gibi, CIA ve PKK’nın önüne attık. Allah bizim belamızı vere!
Çözüm Süreci diye bir tuzağa düştük. PKK’yı güçlendirdik. Valilere ve Komutanlara “Aman PKK’lılara yumuşak davranın, sakın ellemeyin” diye yazılı emirler verdik. Gözümüze sokar gibi binlerce metre tünel kazdılar, barikat yaptılar, her yeri patlayıcılarla donattılar, biz görmedik-duymadık-işitmedik diye üç maymunu oynadık. Maymundan daha aşağı varlık olduk. Allah bizi kahrede!
Sattık, savdık, çaldık, çaldırdık. Dünün, bakan piçleri, dolar avro zengini oldu. Bakanlarımız, İranlı bir dolandırıcının önüne yattılar avantaları kaptılar.
Haram havuzları kurduk, tetikçi gazetecileri besledik.
Millet sıkıntı içindeyken, biz milyarlarca liralık Saraylarda har vurduk, harman savurduk. Allah bizim cezamızı tez zamanda verecek!
Ya Hacı;
Cahil insan rahatça yalan söyler. Niye bilir misin?
Cehaletinden dolayı kendi bilmediklerini, dünyada yok zanneder de ondan.
Cahil insan, dürüstlüğü-erdemli olmayı- namuslu kalmayı bilmediğinden, bu değerleri toptan yok sayar!
Cahil insan okumaz, danışmaz, paylaşmaz, hep alır. Fakirin son lokmasını ya alır, ya da yandaşına aldırır.
Cahil insan horoza benzer Hacı! Neden mi?
Dünyada, kendi ayakları bokun-pisliğin içinde iken, etrafına bağıran, kasılıp poz kesen başka bir mahluk yaratılmamıştır da ondan. (Fransa’nın sembolü horozdur!)
Rabbim ve milletim bizleri bağışlasın be Hacı!
Sağlık ve başarı dileklerimle 02 Eylül 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı