YOKSUL ÜLKELERİN EN BÜYÜK SORUNU KALİTELİ İNSAN SAYISINDAKİ YETERSİZLİKTİR..

Zira zenginlik kalite değil kalite bir zenginliktir..

Zenginim demek için kaliteli olmak gerekir..

Kalite; para, mal, mülk gibi kimsenin senden alamayacağı büyük bir servettir..

Kaliteli insan olmak ise ancak hak ve hukuk sahibi olmakla, doğru ve dürüst olmakla, duygusal ve vicdanlı olmakla, onurlu ve ahlaklı olmakla, kanaatkâr ve mütevazi olmakla, güler yüzlü, saygılı ve nazik olmakla, görgülü ve kültürlü olmakla mümkündür..

Kaliteli insan sayısı bir ülkenin zenginlik göstergesidir..

Kaliteli insan yetiştirmenin tek yolu vardır o da Japonya ve Finlandiya örneklerinde olduğu gibi ilkokulda verilecek köklü bir ahlak, felsefe, mantık, yurttaşlık, aile ve hayat bilgisi eğitimidir..

Böyle bireylere sahip ülkelerde huzur, güven, istikrar ve kalkınma kaçınılmazdır..

Dünyanın en iyi mesleğine ve kariyerine sahip olunsa bile eğer kalite zafiyeti varsa kartvizitin hiçbir önemi yoktur.. Yani, “Merkebe altın semer vursalar merkep yine merkeptir..” Temeli kalite üzerine kurulmamış bina çürüktür..

Bir bilim insanı olarak tüm arzum, ülkemizi köklü ve kaliteli temeller üzerine oturtacak olan zorunlu bir ilk eğitim uygulaması ile beraberinde bir ana-baba okulu projesini hayata geçirmektir..

“Önce kaliteli insan..”

Dr. Vecdet Öz