DEĞERLİ DOSTLARIM,
⁃Türk olmak..
⁃Doğru olmak..
⁃Çalışkan olmak..
⁃Küçükleri korumak..
⁃Büyükleri saymak..
⁃Yurdunu, milletini özünden çok sevmek..
⁃Yükselmeyi ve ileri gitmeyi ülkü edinmek..
⁃Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürümek ve bu uğurda ant içmek..
⁃Varlığını Türk varlığına armağan etmek..
⁃Ne mutlu Türk’üm diyebilmek..
Vatanını ve milletini seven her yurttaş ve evladı için birbirinden güzel ifadelerdir..
Şimdi soruyorum sizlere;
⁃Bu ifadeler birilerini neden rahatsız eder de ilkokullar da genç beyinlere nakşedilmesini istemez?
⁃Kaldırılması için dava açar, ısrarla mücadele eder ve sonunda yasaklama kararı çıkarır?
⁃Bu karar için baskı kuranları ve karara imza atan yargı mensuplarını rahatsız eden hangi sözcüklerdir?
⁃Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve Türk Milletini yüceltecek olan son derece naif, insani, vicdani ve milli olan bu ifadelere karşı çıkanların, bu vatanın evladı olduğu söylenebilir mi?
⁃Böyle biri ya da birilerine devlet ve kurumları teslim edilebilir mi?
⁃Hasbelkader teslim edilmiş olsa bile ülkenin kaderi konusunda milli kararlar alması beklenebilir mi?
⁃Bu konuda mahkemeden çıkan yasaklamanın gerekçeli kararını, üst mahkemedeki onama kararını, altındaki imzaları merak edeniniz ve göreniniz oldu mu?
⁃Lüzumsuz onca olayı günlerce tartışan televizyonlarda bu kararın bir gün dahi tartışıldığını duyan oldu mu?
⁃Nedir bu bastırılamaz öfke ve önü alınamaz kin?
⁃Ne ara yetişti bunca vefasız, sinsi hain..
Dr. Vecdet Öz