fbpx
Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Örnek Resim
Örnek Resim

FİRAVUN DÜZENİ..

Firavun/Pharaoh kelimesi, özel isim
Örnek Resim

Firavun/Pharaoh kelimesi, özel isim değil bir unvandır.

Mısır döneminde kralın sarayını, himayesindeki saray avenesini ve tepede ilahi vasıflara bürünmüş en üst kimliği ifade eder..

Her firavunun farklı bir ismi olsa da tahta geçtiklerinde Firavun olarak adlandırılır ve kurulu düzenin başına geçen kralların ortak adıdır..

Kutsal kitap Kur’an’da da bu nedenle kralın adı değil Firavun adı kullanılmış ve şahsa değil tanrısal ego üzerinden saltanat kuranların günah kabul edilip lanetlenen eylemlerine ve bu kötülük düzenine dikkat çekilmiştir..

Pekala nasıl bir düzendir Firavunluk.?

Mısır toplumunda din günlük yaşamın merkeziydi. Firavun, tanrı ve insanlar arasında elçiydi. Diğer bir tabirle tanrılara vekalet ederdi. Mısır’daki tüm toprakların ve köle kabul edilen toplumun sahibiydi; yasalar çıkarır, vergiler toplar, kendine ait kabul ettiği bu yapıyı başkomutan sıfatıyla her türlü saldırıdan korurdu..

Firavun’un saltanat düzeni dört temel ayak üzerine inşa edilmiştir;

1. Hâmân: Siyaset ayağı

2. Kārûn: Sermaye ayağı

3. Bel’am: Allah ile aldatanlar ayağı

4. Sihirbazlar: Göz boyayan ve yalan söylem yayanlar ayağı..

Firavun düzeni, varlığının ve güvenliğinin temelini propagandaya dayandırır. Kendini sürekli olarak en iyi ve dillere destan ilahi ve kutsi bir yapı olarak anlatır.

Bundan dolayı düzenini yenilmez ve üstün/mustekbir görür. İnsanlar hangi dine inanırsa inansın onun hükmüne boyun eğmelidir. Korkuya dayalı, sıkı ve acımasız şekilde elde tuttuğu ordusunun buna izin vermeyeceğinden emindir.

Yaptığı tüm zulümleri insanlara iyilik diye ezberletir, köleliği, özgürlük diye benimsetir ve yaptığı tüm eziyetlere karşı bir de teşekkür bekler.

İki şeyle ayakta kalmaya çalışır; bunlardan birincisi, toplumdaki herkesin korku ile yaşaması ikincisi ise bu işin düzelebileceğine olan inançlarını yitirmeleri yani güvensizliktir.

Bundan dolayı Firavun düzeninde, sistemin istemediği inançlar kabul göremez ve aykırı düşünenler de hainlerle birlikte kabul edilir. Olası bir itiraz, en kanlı bir şekilde bastırılabilir. Eller ve ayaklar kesilebilir; cesetler teşhir edilebilir. Bütün bunlar, kalplere korku salmak içindir. Yüreklerine korku sinmiş bir toplumun özgürce düşünebilmesi mümkün değildir..

İnsanları var eden, umutlarıdır. Yanlış gidişatın düzeleceği beklentisidir. Firavun düzeninin en önemli özelliği, bu umudu baltalamaktır. “Bu iş düzelmez” duygusunu, sadece dillerde değil gönüllerde de benimsetmektir..

Bu düzen, kendini ayakta tutabilmek için çeşitli ulufelerle insanları satın almayı bilir. İnsanlar da buna razıdır, kendilerini pazarlık konusu yapmaktan çekinmezler ve herkesin bir fiyatı vardır. Kimliklerini ve kişiliklerini pazarlamış kişilerin artık bu düzenle yüzleşmesi mümkün olmaz.

Firavun düzeni, kutuplaştırıcıdır. Halkı “taraftar gruplara” ayırır. Bir grubu ezerken ötekileri güçlendirir. Aralarında çatışma çıkarmaktan geri durmaz. İç çatışmalardan iktidar devşirmek, Firavun düzeninin en önemli mirasıdır. Bir grubun sayısal üstünlüğünü önlemek için etnik soykırım yapmaktan da çekinmez.

Düşmanı oldukları tek şey, dini kullanmayan laik, merhamet ve adaletle kurulacak demokratik bir düzendir..

Sonuç olarak;

Firavun düzeni geçmişten geleceğe nasihat olacak güzel bir kıssadır.

Günümüzde bu kıssadan hisse almayan ve alanlar için iki yol vardır; toplum, yönetim etiği bağlamında iki yoldan birini tercih etmek durumundadır..

Bunlardan birincisi geçmişin karanlığına dönmek olan Firavun düzenidir..

Bu düzenin temeli, yukarıda ifade ettiğim dört ayak üstüne kuruludur. Korku ve güvensizlik pompalayarak, ulufeler ve rantla ayakta durur. Köleleştirir ama bunu iyilik diye sunmayı en iyi şekilde becerir. Fikirlere müdahale eder ve bunu kurtuluş reçetesi olarak sunmaktan çekinmez. Sindirir ve susturur. Kuvvete, imtiyaza, çokluğa güvenir. Bunu da demokrasi diye yutturur..

İkincisi ise vicdana, hakka ve adalete dayanır. Umudu ve cesareti simgeler. Demokrasi ve özgürlüğü hiçbir şeye satmaz. Köleliği reddeder. İnandığı fikrin uğrunda ölmeye hazırdır. Ebedi kurtuluşun insanca ve hakça yaşamaya bağlı olduğunu bilir. İnsanların temel haklarını müdafaa etmeyi esas alır. Herkesin aklını, malını, canını, üreme hakkını ve dini özgürlüğünü garanti altına almayı vadeder..

Tercih sizin..

Dr. Vecdet Öz

Örnek Resim