Moloz taş, horasan harcı ve tuğla ile inşa edilmiş, tonoz örtüleri yıkılmış olan birbirine bitişik mekanların surlar üzerinde denize açılan birer kemerli açıklıkları vardır. Alanya’nın eski liman kent kimliği ile ilgili İbn-i Batuta, Evliya Çelebi gibi seyyahların buradaki ticarete dair anlatımlarından ve limanın Mısır, Venedik, Cenevizli tacirlerin uğrak yeri olmasından yola çıkarak bu mekanların antrepo vazifesi gördükleri söylenebilir. İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya kitabında, eskiden tersane ve Kızılkule arasında gemilerin yanaşması için geniş bir rıhtımın bulunduğunu ve bu rıhtımın Kızılkule ve Tophane tarafından korunduğunu; rıhtımın şehir tarafında gemi malzemesi, erzak ve mühimmatın muhafaza edildiği depoların bulunduğunu; ancak rıhtım ve depoların bir kısmının yıkılmış olduğunu yazar.